enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
42,3244
EURO
49,1841
ALTIN
5.578,04
BIST
10.565,74
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
16°C
İstanbul
16°C
Az Bulutlu
Cumartesi Açık
16°C
Pazar Az Bulutlu
17°C
Pazartesi Az Bulutlu
20°C
Salı Çok Bulutlu
21°C

Bir uçakla zamanı durdurmak mümkün mü?

Einstein’ın teorisi, yeterince hızlı hareket eden bir uçağın zamanın akışını yavaşlatabileceğini söylüyor. Peki, gezegenimizin dönüş hızını aşarak sonsuza dek gün ışığında kalmak için saatte kaç kilometre hız yapmamız gerekiyor? Efsanevi Blackbird’den günümüze gelen bir “efsanenin” hikayesi…

Bir uçakla zamanı durdurmak mümkün mü?
14.11.2025 18:00
3
A+
A-

Havacılık dünyasının sunduğu en ilginç fenomenlerden biri, Pasifik ötesi rotalarda Uluslararası Tarih Çizgisi’ni geçerken yaşanan “zaman yolculuğu” yanılsamasıdır. Örneğin, Tokyo’dan 1 Ocak sabahı havalanan bir yolcu, San Francisco’ya 31 Aralık akşamı vararak yeni yılı teknik olarak iki kez kutlayabiliyor. Bu durum, tamamen insanlığın yarattığı bir takvim kurgusundan ibaret olsa da, Albert Einstein’ın uzay-zaman teorisi, bir uçağın teorik olarak dünyayı geride bırakarak zamanın akışını manipüle etme potansiyeli olduğunu gösteriyor.

Einstein’ın teorisine göre zamanın ilerleyişi, gözlemcinin hareket hızına bağlı. Ne kadar hızlı hareket ederseniz, sizin için zaman o kadar yavaş akar. Eğer ışık hızına yakın bir süratte seyahat edebilseydik, Dünya’ya döndüğümüzde tanıdıklarımızın onlarca yıl yaşlandığını görebilirdik. Işık hızına ulaşacak bir teknoloji henüz elimizde olmasa da, Dünya’nın kendi dönüş hızına eşit bir hızda uçmak bile, zamanı algısal olarak “dondurarak” sonsuza dek güneş ışığında kalmamızı sağlayabilir. Peki, bu iddialı hedefe ulaşmak için ne kadar hızlı olmamız gerekiyor?

Dünyanın dönüş hızı: Ticari jetlere imkansız bir hedef

Dünyanın ekvator çevresi yaklaşık 40.000 kilometredir. Gezegenimiz bu mesafeyi her 24 saatte bir tamamlıyor. Bu basit hesap, gezegenin yüzeyinin saatte yaklaşık 1.600 kilometre hızla döndüğü anlamına geliyor. Bu sürat, yaklaşık 1.220 km/s olan ses hızından bile oldukça yüksek. Dolayısıyla, zamanı teorik olarak manipüle edecek kadar hızlı bir şekilde dünyayı dolaşmak kolay bir görev değil.

Ne yazık ki, günümüz ticari uçakları gezegenin dönüşünü yakalamak için gereken hıza yaklaşamıyor. Ortalama bir ticari jetin seyir hızı 885 ila 1.050km/s arasında kalıyor. Bu, bir günün hızını yakalamak için gerekenin yaklaşık yarısı. Dünyayı gerçekten geride bırakmak için ses hızını aşan, yani süpersonik hızlara ulaşan özel uçaklara ihtiyacımız var.

Süpersonik rekorlar ve efsanevi “kara kuş”

Bu hıza ulaşan ilk uçak, 1956 yılında üretilen ve saatte yaklaşık 2.948 km azami hıza ulaşan İngiliz yapımı Fairey Delta 2 idi. Ancak havacılık alanındaki en büyük atılımlar, genellikle Soğuk Savaş döneminde yaşandı. Düşman füzelerinin vuramayacağı kadar hızlı uçma amacıyla tasarlanan Lockheed SR-71 Blackbird, saatte 3.200 km hızla uçabiliyordu. Bu yüksek hızda, uçağın çevresindeki havanın sıcaklığı 1.000 santigrat derecenin üzerine çıktığı için uçağın titanyumdan yapılması zorunluydu.

Blackbird, 1976 yılında saatte yaklaşık 3.529 km ile insanlı bir uçakla kaydedilen en yüksek hız rekorunu kırdı ve bu rekor hala geçilemedi. Eğer Blackbird bu hızı kesintisiz bir dünya turu boyunca koruyabilseydi, yolculuğu 12 saatten kısa bir sürede tamamlardı. Ancak bu efsanevi uçak, bütçe kesintileri nedeniyle 1990 yılında hizmetten çıkarıldı.

Göz yanılsaması yaratan Concorde tecrübesi

Süpersonik uçakların askeri amaçlı kullanımı yaygınken, tek ikonik sivil istisna Concorde idi. İlk süpersonik ticari yolcu uçağı olan Concorde, ortalama 2.134km/s hızla, yani ses hızının neredeyse iki katı ve Dünya’nın dönüş hızından 480 km/s daha hızlı uçtu.

Concorde, hızının bir sonucu olarak zamanı algısal düzeyde manipüle edebildi. Bunun en çarpıcı örneği, 1973 yılında tam güneş tutulmasını bir saatten fazla takip etmesi oldu. Yerdeki gözlemciler tutulmayı sadece yedi dakika izleyebilirken, Concorde yolcuları tutulmanın keyfini tam 74 dakika boyunca çıkardılar.

Ancak Concorde ne kadar hızlı olursa olsun, dünyanın etrafını yakıt ikmali yapmadan dolaşamazdı. Ayrıca karada süpersonik hızda uçmayı kısıtlayan yasalar da devreye girdi. Bu kısıtlamalar nedeniyle, Concorde 1995 yılında New York’tan başlayıp New York’ta biten dünya turunu 31 saat 27 dakikada tamamlayabildi. Bu, gezegenin dönüş hızını geçmeye en yakın sivil çaba olarak kayıtlara geçti.

Concorde, yüksek işletme maliyeti ve çevresel etkileri nedeniyle 2003 yılında hizmetten çekildi. Ancak havacılık sektörü şimdi, ses patlaması yaratmadan ses hızını aşabilen yeni nesil süpersonik ticari uçakların canlandırılması için çalışmalar yürütüyor. Bu yeni atılımlar, bir gün dünyayı 24 saatten daha kısa bir sürede dolaşabilen rekor uçuşların önünü açabilir ve “zamanı dondurma” fikrini bir adım daha gerçeğe yaklaştırabilir.

ETİKETLER: , , , ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.