İki Farklı Lisanın Konuşuru Olduğunuzda Beyninizin Yarattığı Olağanüstüleri Öğrenince Soluğu Lisan Kursunda Alacaksınız!

Ana lisan dışında farklı bir lisan öğrenmek ve özellikle bunu konuşabilir duruma gelmek, insan beyni üzerinde tahmin edilemeyecek kadar çok artıya sahiptir.

Gelin, iki lisanlı olmanın artılarına daha yakından bakalım.

Yeni bir lisan öğrenmek, bir zihin idmanıdır.

İki lisanlı beyinde tüm dillerimiz,anda etkin olur. Bir lisanı konuşurken öteki bir lisanı bastırmaya yönelik daima gayret, lisanlar arasında düzenli olarak geçiş yapmanın getirdiği zihinsel zorluklarla birlikte beyni aktive eder.

Konsantrasyonu, sorun çözmeyi, hafızayı ve bundan ötürü yaratıcılığı geliştirir. Ayrıyeten uzmanlara göre birden fazla lisanı konuşan bireyler, demans hastalığına konuşmayanlara göre 4 ila 4 buçuk yıl daha geç yakalanır.

Bu, bilişsel rezerv fikrinin güçlü bir doğrulamasıdır. Şöyle ki bilişsel rezerv, insanların düşünme yetenekleri rezervi geliştirdikleri fikridir. Bu da onları, yaşlanma ve hastalık sebebiyle oluşabilecek kayıplara karşı korur.

Araştırmacılara göre iki lisan bilen şahıslar, demansın yanı sıra felçten yakalandıklarında da daha süratli güzelleşirler.

Dil, geniş ve karmaşıktır. Fikirleri, kavramları, algıyı ve farklı sesleri tesirler. Belli bir marifet ne kadar karmaşıksa, bilişsel rezerv üzerinde olumlu bir tesire sahip olma mümkünlüğü da o kadar yüksektir.

Ayrıca beyin, karmaşık bir hudut ağları kümesidir. Çocukken yeni bir lisan öğrenmek beyinde yeni ağlar kurulmasına katkı sağlar. Lakin bu yeni lisan, ileriki yaşlarda öğrenildiğinde mevcut ağları değiştirmek ve daha fazla ilişki kurmak gerekir.

Öte yandan iki dillilik hem çocuklarda hem de yetişkinlerde diğer insanların bakış açısını görebilme ve anlayabilme yeteneğini geliştirir.

Ek olarak son araştırmalar da insanların ana lisanlarında daha duygusal, ikinci lisanlarında ise daha rasyonel ve soyut reaksiyonlar verme eğiliminde olduklarını doğrular.

İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: