1969 yılında, NASA astronotlarının uzaydaki yer çekimsiz ortama hazır olması için geliştirilen matematiksel model, kediler sayesinde geliştirildi.
Bildiğiniz üzere kedilerin öne çıkan özelliklerinden biri, belli bir yüseklikten dört ayak üstüne düşebilmeleri.
İşte NASA da, sıfır yer çekimi ortamlarında astronotların bedenlerini nasıl yönlendirebileceklerini araştırırken kedilerden ilham aldı. Pekala bunu nasıl yaptı?
Kedilerin düşerken havada kendi ekseni etrafında dönerek ayakları üzerine düşebilme yeteneği, bilim insanları için uzun yıllardır ilgi cazibeli bir fenomen.
Ünlü fizikçiler George Gabriel Stokes, James Clerk Maxwell ve Étienne-Jules Marey bu mevzuyu merak etmişti ancak sistemli bir araştırma yapılmamıştı.
Maxwell, eşi Katherine Mary Clerk Maxwell’e yazdığı bir mektupta, kedilerin ayakları üzerine düşmesini anlamak için yaptığı deneylerden bahsetmişti.
1969’da Kane ve Scher, iki eklemli silindire sahip mekanik bir model oluşturarak kedilerin hareketlerini matematiksel olarak açıklamaya çalıştılar. Bu model sayesinde diferansiyel denklemler türettiler ve kedilerin nasıl döndüğünü hesapladılar.
NASA, bu araştırmayı destekleyerek bulguların uzay ortamında insan bedeninin denetimi için nasıl uygulanabileceğini anlamaya çalıştı.
NASA, bu araştırmanın bulgularını sıfır yer çekimi ortamında astronotların bedenlerini nasıl yönlendirebileceğini belirlemek için kullandı.
Kane ve Scher’in oluşturduğu matematiksel denklemler, astronotların hareketlerini optimize edebilmesi için tahlil edildi ve bir jimnastikçi tarafından trambolinde test edildi.
Sonuç olarak; kedilerin kendilerini düzeltme hareketleri, astronotların uzayda bedenlerini yönlendirmesi için temel bir prensip hâline geldi.
Gördüğünüz üzere kediler; uzay araştırmalarına bile katkıda bulunan inanılmaz canlılar…
Dünyamızı, sokaklarımızı, meskenlerimizi paylaştığımız kediler; bize sevimli birer eşlikçi olmalarının yanı sıra bilimsel araştırmalara yarar sağlayabiliyor.
NASA’nın bu sıra dışı keşfi, biyomekaniğin ve hayvanların doğal hareketlerinin bilimsel araştırmalara nasıl ilham verebileceğinin harika bir örneği olarak tarihe geçmiş oldu.
Kim bilir; tahminen de gelecekte, kedilerin bu farklı hareketlerinden ilham alan yeni teknolojiler bile geliştirilebilir, ne dersiniz?
Uzay meraklılarını şöyle alalım: