Mide asidinin metali bile eritebileceği bilinen bir gerçek… Pekio zaman nasıl oluyor da midemizin içinde, bize zarar vermeden bulunabiliyor?
Midemiz, birtakım metalleri bile eritebilen ve bedenin diğer bir yerinde (veya üzerinde) önemli manada kötü sonuçlara yol açabilecek son derece aşındırıcı bir kimyasal bileşik olan hidroklorik asit içerir. Bu aside halk arasında mide asidi denir ve gayesi, sindirim enzimlerinin yiyecekleri parçalaması ve bakterileri öldürmesi için ideal ortamı yaratmaktır. Lakin bedenimizin geri kalan her noktasında yıkıcı olan bu asit, mide dokularımıza zarar vermez.
Midemizin bu güçlü asit tarafından yok edilmemesini sağlayan şey ise muazzam ölçüdeki mukus katmanıdır. Bu mukus, müsin olarak bilinen büyük glikoproteinler ve onlara bağlanan şeker moleküllerinden oluşur. Örneğin N-asetilglukozamin ve siyalik asit, mukusun kaygan ve sindirime dirençli olmasına yardımcı olur.
Bu mukuslar daha sonra midemizde iki tıp mukus oluşturmak için bir araya gelir. Bu iki tıp, mide astarına sabitlenmiş kalın, yapışkan bir katman ve etrafta kayan daha gevşek, jeli bir katmandan oluşur. Bağırsak mikrobiyomumuzu oluşturan “iyi bakterilerin” yaşadığı yer bu daha gevşek katmandır.
Ancak olağan kaideler altında mide içerisinde bu mukus katmanlarının müdafaasına hapsedilmiş olan mide asidi, bir şekilde bu tabakayı aşmayı başarırsa geri kalan dokuları sindirebilir. Midenin tunika mukoza astarı boyunca kıvrımlar içinde sıkışmış parietal hücreler tarafından salgılanan asit, serbest kaldığında, 0,8 kadar düşük bir pH’a sahiptir. pH derecelerinde 7 nötr ve 0 mümkün olan en güçlü asittir, yani mide asidi hakikaten güçlü bir asittir.
The Institute Of Human Anatomy, asidin diğer mide salgılarıyla karıştığını ve bu nedenle pH 1–3 civarında dengelendiğini söylüyor. Neyse ki, mide içerisinde bu mukus katmanları, asidi midenizin astarından farklı tutan fizikî bir bariyer görevi görüyor. Fizikî bir bariyer oluşturmanın yanı sıra, mukus asidi nötrleştirebilen bikarbonat da içeriyor. Mide ekşimesi ilaçlarının birçoklarının bikarbonat içermesinin nedeni de budur. Mide asidi, olağanda olmaması gereken bir yere girdiğinde yanma hissi yaratır ve bikarbonat desteği bu hissi yatıştırmak için kullanılır.
Ülser ve reflü
Ne yazık ki, midedeki mukus bariyerini zayıflatabilen birtakım parazitler ve bakteriler de bulunur. Bu bariyer zayıfladığında, bakteriler mide dokusuna sızabilir ve bu bağırsak iltihabına ve kimi mide hastalıklarına çok önemli bir katkıda bulunur.
Bazı çok önemli ülser hadiseleri, bir kan damarı bölgesinde oluştuğunda iç kanamaya neden olabilir ve bir ülser delinirse, asit karın boşluğuna sızarak peritonite neden olabilir. Peptik ülser hastalığının bu önemli komplikasyonu tıbbi bir acil durum olarak kabul edilir.
Ancak sindirim asidinin midelerimizden dışarı sızmasının çok daha yaygın bir yolu vardır. Asit reflüsü yaşayan herkes, mide asidinin alt özofageal sfinkteri delmesinin tatsız sonuçlarını biliyordur. Bu sfinkter, yediğimiz yiyeceklerin özofagusa tekrar girmesini engelleyen bir valf benzeri davranır, lakin alkol tüketimi ve sigara kullanımı ziyanlı alışkanlıkların bir sonucu olarak sızıntı yapabilir.