Dev sinema stüdyoları, düzmece sinema fragmanları üreten kanallardan elde edilen reklam gelirlerinin kendilerine ödenmesi için YouTube’dan değişik bir talepte bulunduğu ortaya çıktı. YouTube’un yaklaşımı ise biraz daha farklı olacak görünüyor.
YouTube’u işgal etmeye başlayan geçersiz fragmanlar hakkında yaşananları, geçtiğimiz günlerde sizlerle paylaşmıştık. Teknoloji devi, Deadline tarafından yapılan bir incelemenin akabinde, Screen Culture ve KH Studio isimli iki tanınan kanalı hedef almıştı. Bu kanallar, yapay zeka ve düzenlenmiş görüntüler kullanarak izleyicilere aldatıcı içerikler sunduğu gerekçesiyle YouTube’un Partner Programı’ndan çıkarıldı ve artık reklam geliri elde edemiyor.
Deadline’ın yaptığı inceleme, bu kanalların izleyicileri, resmi olarak duyurulmayan yahut tamamen var olmayan sinemaların fragmanlarıyla kandırdığını ortaya koydu. Bu görüntüler arasında, Fransız televizyonunu yanıltan bir Superman fragmanı ve seride yer almayan aktörleri içeren uydurma bir James Bond fragmanı bulunuyordu. Aldatıcı olmasına karşın bu görüntüler milyonlarca izlenme aldı. Hatta kimi görüntülerin başlıklarında aldatıcı bir şekilde “resmi” (official) ifadesi yer alıyordu.
Film stüdyolarının düzmece fragmanlarla ilgili şaşırtan tutumu
Deadline ayrıyeten birtakım büyük sinema stüdyolarının bu düzmece fragmanlardan faydalandığını da ortaya çıkardı. Yayının savına göre, Warner Bros. Discovery ve Sonyi büyük stüdyolar, bu içerikleri kaldırtmak yerine, bu görüntülerden elde edilen reklam gelirlerini kendi hesaplarına yönlendirmek için YouTube’a talepte bulundu.
YouTube’un yönergelerine göre, tekrarlayan, aldatıcı ya da manipülatif içeriklerin platformda yer almasına izin verilmediği için bu kanalların cezalandırılması mantıklı görünüyor. Bununla birlikte, Screen Culture ve KH Studio’nun, bu karara karşı itiraz hakkı bulunuyor. Fakat bu olay, internet üzerindeki yanlış ve aldatıcı bilgilerin yayılması gibi giderek büyüyen bir sorunu bir defa daha gündeme taşıdı.
Üretken yapay zeka teknolojilerinin gelişmesi, bu sorunun boyutunu çok daha karmaşık bir hale getiriyor. Günümüzde bir görsel, video ya da ses kaydının gerçekliği sorgulanmadan yapay zeka eseri olabileceği göz önüne alınmalı. Sosyal medya ve video platformlarının bu bahiste alacağı kararlar, internet üzerinde bilgi doğruluğunun geleceği açısından kritik değere sahip.