enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
37,9524
EURO
41,0855
ALTIN
3.675,32
BIST
9.299,36
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Çok Bulutlu
20°C
İstanbul
20°C
Çok Bulutlu
Salı Çok Bulutlu
21°C
Çarşamba Çok Bulutlu
21°C
Perşembe Az Bulutlu
17°C
Cuma Az Bulutlu
17°C

Siber cürümlerde yapay zeka “devrimi”

Siber hatalılar, yapay zekayı kullanarak sistemlere nasıl daha süratli sızabiliyor? Yeni bir araştırma, pek çok korkutucu gerçeği gözler önüne serdi.

Siber cürümlerde yapay zeka “devrimi”
10.03.2025 12:00
0
A+
A-

Yapay zeka, dünya genelinde işletmelere yardımcı olmanın yanı sıra siber güvenlik ekipleri ve bilgisayar korsanları tarafından da süratle benimseniyor. Bu benimseme ise, siber güvenlik alanında büyük değişiklikler yaratıyor.

Güvenlik şirketi ReliaQuest’in yeni araştırmasına göre, siber hatalılar artık çok daha süratli bir şekilde sistemlere giriyor ve ilk erişim ile yatay hareket arasındaki ortalama süre sadece 48 dakika.

İlginç bir şekilde, bilgisayar korsanları artık şifrelemeye daha az güveniyor. Tüm ihlallerin %80’i bilgi sızdırmayla ilgili, lakin yalnızca %20’si şifreleme içeriyor. Birçok saldırgan, şifrelemeden tamamen vazgeçerek yalnızca data hırsızlığına odaklanıyor. Bu, “daha süratli ve daha karlı bir yaklaşım” olarak görülüyor.

Bu durum, şirketlerin fidye ödemeye daha az meyilli olduğunu ve bilgisayar korsanlarının fidye talep etmek yerine çaldıkları bilgileri satmayı tercih ettiğini gösteriyor. Daha evvelki araştırmalara göre, fidye yazılımlarının yarısından daha azı ödemeyle sonuçlanıyor ve fidye ödeyenlerin sırf %7’si bilgilerini tam olarak kurtarabiliyor. Elhasıl, fidye hücumları çoğunlukla her iki tarafın da ziyanda olmasıyla sonuçlanıyor.

Araştırma ayrıyeten, kimlik avının en iyi ilk erişim tekniği olduğunu ve bu taarruzların %30’unun kimlik bilgisi toplamayı içerdiğini gösteriyor. Sosyal mühendislik hücumları da gelişiyor ve artık bu akınların %14’ü “sesli kimlik avı” içeriyor. Bu akınlar, yüksek hacimli destek taleplerini yönetmek için gereken “sık BT etkileşimleri ve hoşgörülü yardım masası politikaları” nedeniyle bilhassa üretim kesimini hedef alıyor.

Bu bulgular, güvenlik ekiplerinin önümüzdeki aylarda önceliklerini yeniden belirlemeleri ve şirketlerin 2025 yılında savunmalarını güçlendirmeleri gerektiği manasına geliyor. ReliaQuest’in raporu, artık şirketlerin yalnızca şifrelenmiş sistemleri geri yüklemeye odaklanmak yerine, “veri kapalılığını korumak, prestij risklerini yönetmek ve düzenleyici gerekliliklere ahengi sağlamak” için de çalışmaları gerektiğini belirtiyor.

ETİKETLER: ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.