enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
35,5059
EURO
36,6041
ALTIN
3.052,14
BIST
9.715,86
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
7°C
İstanbul
7°C
Az Bulutlu
Perşembe Parçalı Bulutlu
9°C
Cuma Çok Bulutlu
8°C
Cumartesi Çok Bulutlu
10°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C

Kayıtlı tarihin en uzun yılı: Tam 445 gün sürmüştü!

Bir yılın yahut bir ayın kaç gün olduğu artık standartlaşmış durumda.tarih boyunca her şey bu kadar problemsiz değildi. Örneğin tarihte, tam 445 gün süren bir yıl bile var. İşte o yılın enteresan kıssası.

Kayıtlı tarihin en uzun yılı: Tam 445 gün sürmüştü!
08.01.2025 02:40
0
A+
A-

Artık yıllar” birtakım yılların başkalarından daha uzun olmasına artık alıştık. Lakin tarihin en uzun süren yılı olarak bilinen M.Ö. 46 yılı, olağandan 80 gün daha uzun sürerek inanılmaz bir şekilde 445 güne ulaşmıştı.

Yıllar, Dünya’nın Güneş’in etrafındaki tam bir çeşidini tamamlayarak yeni yılın başlangıcı olarak belirlediğimiz noktaya dönmesi için geçen süreyi tanımladığı için, bir yılın bu kadar uzun sürmesi garip gözükebilir. Takvimlerimiz ise, yılı daha iyi bir şekilde tanımlayabilmemiz için modüllere (aylar, haftalar, günler) ayırma teşebbüsü olarak tanımlanabilir. Makul olaylar için herkesin anlayabileceği ve takip edebileceği net bir zaman tarifi olması sebebiyle bu tarih ve saat birleşimi (3 Ocak 2025 günü saat 15.00i) epeyce kullanışlı bir sistem sunar.

Yörünge yılını takvim yıllarımızla eşleştirmede daha iyi hale gelmiş olsak da, daha evvelki takvimler başarıyı gösteremiyordu. Julius Sezar tarafından Jülyen takvimi kullanılmaya başlamadan önce, Roma yılı her biri 31 gün süren yalnızca dört ay (Mart, Temmuz, Ekim ve Mayıs) içeriyordu; diğer aylar, 28 gün süren Şubat hariç her biri 29 gün ile daha kısaydı. Sonuç olarak bu takvim, Dünya’nın Güneş etrafındaki dönüşüyle süratle uyumsuz hale geldi ve MÖ 200 civarında o kadar uyumsuzdu ki, şimdi 14 Mart olarak isimlendirdiğimiz günde gerçekleşen neredeyse tam bir tutulmanın, 11 Temmuz’da gerçekleştiği kaydedildi.

Tarihlerdeki bu kaymayı önlemek için her birkaç yılda bir “Mercedonius” ismi verilen bir artık ay eklenmesi gerekiyordu. Takvimin bozulmasını önlemek için eksiksiz bir usul olmasa da, en azından gayesine yaklaşabiliyordu. Lakin Mercedonius sisteminin politik suistimale karşı zayıf olduğu süratli bir şekilde ortaya çıktı. Pontifeks Maksimus ve Pontifler Koleji takvimi değiştirme yetkisine sahipti ve bu manevî liderler bazen görev müddetlerini uzatmak gibi politik gayeler için bu yetkiyi kullanıyordu.

Jülyen takviminin doğuşu ve takvime eklenen “birkaç ekstra ay”

Daha sonra MÖ 45 yılında Julius Sezar, bu karışıklığı düzeltmek amacıyla Jülyen takvimini devreye aldı ve garip bir şekilde Şubat ayı hariç olmak üzere tüm kısa ayların sonuna bir ya da iki gün ekleyerek bir yıldaki toplam gün sayısını daha bilindik bir sayı olan 365’e çıkardı.

Bunun akabinde artık ay sistemi ortadan kaldırıldı ve her dört yılda bir gün eklenmesine karar verilerek Güneş etrafındaki hareketimize hayli uyumlu bir sistem oluşturuldu. Lakin bütün bu sistemin yerine oturabilmesi için, ilk olarak takvimin düzeltilerek doğru mevsimlerin doğru yerlere gelmesinin sağlanması gerekiyordu. Bunu düzeltmek için Sezar, MÖ 46’ya birkaç ay ekledi.

Romalı tarihçi Suetonius, Julius Sezar’ın hayatı başlıklı yapıtında, “ayrıca, mevsimlerin doğru hesaplanmasının Ocak ayının bir sonraki Kalends’inden başlayabilmesi için, Kasım ve Aralık ayları arasına iki ay daha ekledi” diye yazıyor ve ekliyor: “Bu nedenle bu düzenlemelerin yapıldığı yıl, eski geleneğe göre o yıla ait olan artık ay da dahil olmak üzere on beş aylık bir yıldı.

Sonuç olarak, MÖ 46 yılı 445 günle kayıtlı tarihteki en uzun yıl oldu ve bazen annus confusedis ya da “karışıklık yılı” olarak da anılıyor.

ETİKETLER: , , , ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.