enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
38,8520
EURO
43,3708
ALTIN
3.997,10
BIST
9.668,36
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
19°C
İstanbul
19°C
Hafif Yağmurlu
Pazar Hafif Yağmurlu
19°C
Pazartesi Açık
23°C
Salı Parçalı Bulutlu
22°C
Çarşamba Az Bulutlu
25°C

Anneler Günü’nün çarpıcı hikayesi: Nasıl başladı, neden başladığı gibi devam edemedi?

Anneler Günü tüm toplumlar için duygusal bir değer taşıyor olsa da, modern dünyanın “girişimci” beyinleri, insanların duygularını sömürmek için pusuda beklemeyi hiç ihmal etmedi. İşte Anneler Günü’nün çarpıcı hikayesi…

Anneler Günü’nün çarpıcı hikayesi: Nasıl başladı, neden başladığı gibi devam edemedi?
10.05.2025 23:40
0
A+
A-

Çeşitli toplumlarda, tarihten gelen özel “Anne” anmaları bulunur. Ancak bugün “Anneler Günü” olarak bilinen Mayıs’ın ikinci pazar günü, aslında ABD toplumu içinden çıkmış bir kutlamadır.

Ancak ilginçtir, bu günün kutlanmasına neden olan anne, Anneler Günü’nün dönüştüğü şeyden o kadar nefret etti ki, ölene kadar bu günün unutulması ve kaldırılması için savaştı. Peki neden böyle oldu?

Anneler Günü ABD’de resmi olarak 1914’te kutlanmaya başladı ama kökleri İç Savaş’tan öncesine, sosyal aktivist ve toplum organizatörü Ann Reeves Jarvis’e kadar uzanıyor.

Anne Jarvis” olarak anılan bu kadın, Anneler Günü Çalışma Kulüpleri’nin kurucusuydu. Bu yerel halk sağlığı organizasyonları, kadınlara çocuklarına nasıl daha iyi bakabileceklerini, hijyenin nasıl sağlanacağını ve hastalıklarla nasıl mücadele edileceğini öğreterek bebek ölümlerini azaltmayı hedefliyordu. Bu onun kişisel davasıydı. Bugün, 11 veya 13 çocuk doğurduğu biliniyor ancak bunların yalnızca dört tanesi yetişkinliğe ulaşabilmişti.

Annelerin Dostluk Günü çabası ve sonrası

1861’de İç Savaş patlak verince, bu kulüpler yaralı askerlere yardım etmeye başladı. 1868’e gelindiğinde, Jarvis savaşı sona erdirmenin peşindeydi ve eski Birlik ve Konfederasyon askerlerini barıştırmak için “Annelerin Dostluk Günü” adlı bir barış hareketini teşvik etmeye başladı.

Başka kadınlar da bu harekete destek verdi. Kadın hakları savunucusu Julia Ward Howe, 1870’te “Anneler Günü Bildirgesi”ni kaleme aldı ve tüm anneleri dünya barışı için birleşmeye çağırdı. Sonra her 2 Haziran’da kutlanması için “Anneler Barış Günü” adlı bir bayramı savunmaya başladı. Michiganlı bir alkol karşıtı aktivist olan Juliet Calhoun Blakely ise 1870’lerde yerel düzeyde Anneler Günü benzeri kutlamalar başlattı. Ama bu günü resmiyete döken, Jarvis’in ölümünden sonra kızı Anna Jarvis oldu.

Ve endüstri patronları devreye giriyor

Jarvis’in başlattığı kutlamalar, onun duygusal söylemleri ve barışa dair ilkesel duruşu herkesin hoşuna gitti ve bu kutlamalar dünya çapında ilgi görmeye başladı. Ancak aynı zamanda başkaları da Anneler Günü’nün değerini keşfetti: Endüstri patronları. Patronlar, anneler günü sayesinde, reklamlar ve insanların hediye beklentisiyle şekillenen mahalle baskısı sayesinde geniş toplulukları “hediye” almaya zorlayarak tüketimi artırmak için bir fırsat yakalamıştı.

1912’de Jarvis işini bıraktı ve Anneler Günü Uluslararası Derneği’ni kurdu. Dernek yerel işletmelerle işbirlikleri yaptı ve devlet yetkililerine mektuplar yazma kampanyaları düzenledi. Birçok eyalet ve kilise, Anneler Günü’nü resmi bir bayram olarak benimsedi. 1914’te Başkan Woodrow Wilson, bu günü ulusal tatil ilan etti. Karşı çıkanlar da vardı elbette; örneğin Colorado Senatörü Henry Moore Teller bu kararı “çocuksu” ve “tam anlamıyla saçma” olarak nitelendirdi. Ama halk bayramı sevdi.

Fakir halkı sömürmenin yeni yolu: Anneler Günü

Jarvis, Anneler Günü’nü “kara değil duygusallığa adanmış bir gün” olarak görmek istiyordu. Ama Wanamaker ve Heinz gibi kapitalistler, onun ne düşündüğüyle ilgilenmiyordu. Bayram, anneleri onurlandırmak ve barış mesajı vermek gibi anlamlı bir günden, annene bir şeyler satın alma fırsatına dönüştü.

Jarvis ise buna çok öfkeliydi. Kapitalist şirketler, reklamlar ve medya yoluyla güya yeni bir “gelenek” yaratıp insanları hediye almaya zorlayan bir mahalle baskısı oluşturuyordu. Toplumda, annesine hediye almayan çocuklar, annesini sevmiyormuş gibi bir algı oluşuyordu. Ve olay burada koptu.

1920’ye gelindiğinde, Jarvis herkese Anneler Günü’nde annelerine hiçbir şey almamalarını söyledi ve bu bayramdan para kazanan herkesi şu kelimelerle tanımladı: “Sahtekârlar, haydutlar, korsanlar, şantajcılar, açgözlülükleriyle bu en asil, en gerçek, en onurlu hareketi ve kutlamayı baltalayan bağırsak solucanları!!!

Anneler Günü menüsü yapan restoranlara tepkisini göstermek için bir lokantada “Anneler Günü Salatası”nı yere fırlattı. Kutlama kartlarına da karşıydı: “Duygusuz, hazır basılmış bir kart ya da önceden yazılmış bir telgraf, hayatını senin için feda eden bir kadına ufak bir kart yazmaya bile üşendiğini gösterir” diyordu.

Anneme hangi hediyeyi almalıyım?

Ancak medyanın, kapitalizmin ve büyük sermayenin gücü dünyayı kaplamış olan kalabalıkların aklını kontrol etmekte çok başarılıydı. Jarvis ömrü boyunca, Anneler Günü’nün iptal edilmesi için uğraştı ama başaramadı.

Kısacası Anneler Günü, herkesin hediye aldığı bir gün olarak ortaya çıkmadı, ama zamanla bu fikre yenik düştü. Her ne olursa olsun, annelerimiz için özel bir gün olması fikri tabii ki çok güzel. Biz de bu vesileyle, tüm annelerimizin Anneler Günü’nü kutluyoruz…

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.