enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
38,4519
EURO
43,6847
ALTIN
4.049,43
BIST
9.432,55
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
14°C
İstanbul
14°C
Az Bulutlu
Salı Az Bulutlu
15°C
Çarşamba Çok Bulutlu
15°C
Perşembe Çok Bulutlu
17°C
Cuma Çok Bulutlu
19°C

Ghibli ile Viral Olan ChatGPT, Türk Karikatürlerine Ne Kadar Hâkim? Yapay Zekaya 100 Yıllık Türk Mizahını Çizdirttik!

Ghibli tartışmaları global çapta alevlenmişken biz rotamızı kendi topraklarımıza çevirdik. Hayao Miyazaki’nin “yapay zeka hayatı anlamaz” itirazı sürerken, biz de kendi kültür kodlarımızla aynı soruyu sorduk: ChatGPT Türk karikatürünü anlayabilir mi?

Ghibli ile Viral Olan ChatGPT, Türk Karikatürlerine Ne Kadar Hâkim? Yapay Zekaya 100 Yıllık Türk Mizahını Çizdirttik!
02.04.2025 23:40
0
A+
A-

Geçtiğimiz hafta, OpenAI’ın GPT-4o güncellemesiyle birlikte yapay zekanın görsel üretim hünerleri büyük bir sıçrama yaşadı. Kullanıcılar akın akın şahsî fotoğraflarını, ünlü meme’leri, hatta kedilerini bile Studio Ghibli tarzında yeniden yarattılar. Ortaya çıkan sonuçlar o kadar etkileyiciydi ki, sosyal medya bu “Ghiblification” akımına teslim oldu.bununla birlikte, etik sorular da arka arda geldi. “Bu şekil kime ait?”, “Yapay zeka, Hayao Miyazaki gibi sanatkarların yıllarca emekle inşa ettiği estetikleri yalnızca bir prompt’la yeniden üretebilir mi?”, “Peki, bu ‘stil’ bir telif hakkı mıdır yoksa kültürel birikimin bir kesimi mı?”

Hatta Japonya’daki Studio Ghibli bu mevzu hakkında yorum yapmazken, Miyazaki’nin yıllar önce söylediği bir söz yeniden sirkülasyona girdi: “Bu teknolojiyle üretilmiş şeyler, ömrün kendisine bir hakarettir.” İşte tam da bu tartışmalar sürerken, biz WebTekno olarak rotamızı çevirdik: Bu defa, bu muazzam üretim gücünü Japonya yerine Türkiye’ye, anime yerine karikatüre, kozmik tarza değil yerli mizah kültürüne yönelttik.

Türk karikatürünün 100 yılını, yapay zekaya sorduk!

Biz de dedik ki: “Haydi bakalım ChatGPT, Türk mizah mecmualarının 100 yıllık tarihini ne kadar özümseyebiliyorsun?” Bir şahsa ait tek bir görseli ChatGPT’ye verdik. Söz konusu görseli üstte sizinle paylaştık.

Ve akabinde sırayla 1920’lerden başlayarak her on yıl için şu komutu verdik: “Bu kişiyi 1920’lerin (veya 30’ların, 40’ların…) Türk mizah mecmuaları karikatür gerçekleri doğrultusunda çiz.”

Her görsel üretiminden sonra da ChatGPT’ye bir de şu soruyu yönelttik: “Bu görseli üretirken nasıl bir muhakeme kullandın?” Yapay zekanın karşılığı, yalnızca bir sanat açıklaması değil; bir periyodun sosyopolitik, kültürel ve teknik birikimini tahlil eden bir küçük tarih dersine dönüştü.

Başlamadan belirtelim:

Bu içerik bizim için yalnızca “yapay zeka karikatür çizdi” demek değil. Bizce bu deney, 4 ana noktadan hepimizle bağ kuruyor:

Kültürel temsil & otantiklik sınavı:

ChatGPT nitekim Gırgır’ı, Leman’ı, Markopaşa’yı anlayabilir mi? Uykusuz’daki ironiyi kavrayıp 80’lerdeki çizgisel bastırılmışlığı yansıtabilir mi? Bu proje, yapay zekanın yalnızca bilgi değil, yerli kültürel hafızayla nasıl empati kurabildiğini test eden bir deneydi. Yani mesele yalnızca “çizebilmesi” değil; çizer gibi hissedebilmesi.

Dijital nostalji & ferdî bağ:

Her on yıl, bir jenerasyonun kolektif mizah anlayışına dokunuyor. Bu yüzden bu proje yalnızca çizgi tarihini değil, şahsî anıları da tetikleyen bir nostalji makinesi çalıştı. 90’lar Leman’ında büyüyen biri, yapay zekanın o periyoda ait üslubu yakaladığını hissederse, bu sırf teknik bir muvaffakiyet değil, duygusal bir eşleşme manasına gelir.

Yapay zeka estetiği & etik:

Dünya Ghibli-style AI görsellerin telif, ilham ve taklit hudutlarını tartışırken, biz yerli bağlamda etik bir sorgulamaya yöneldik: Bu teknoloji, diğerinin mirasını yeniden üretirken sonu nerede çizer? Ghibli’de yaşanan etik karmaşanın, bizim yerli ikonlarımızla yaşanma potansiyeli yok mu?

Yerelleştirilmiş üretim & kültür transferi:

Bu deney sırf geçmişi hatırlatmadı, benzer vakitte kültürel mirasın dijital çağda nasıl devralınabileceğine dair bir ön izleme sundu. Yani sorumuz şu: Yeni jenerasyon yapay zeka araçları, geçmiş nesillerin mizahını geleceğe taşıyabilir mi? Ve bu sorunun karşılığı, yalnızca teknolojiyle değil, kültürel sorumlulukla da verilmeli.

Ve şimdi: 1920’lerden günümüze yapay zeka takviyeli Türk karikatürünün zaman yolculuğu

1920’ler – Cumhuriyet doğarken karikatür de istikamet değiştiriyor

Ne görüyoruz?

Sepya tonlarında, elde yapılmışi görünen çizgiler. Gür ve üste kıvrılan “zülüflü” bıyık yapısı, Osmanlı’nın son periyotlarının kentli erkeğini çağrıştırıyor. Karakter ciddialaycı. Arka fon yok. Mizahın kendisi değil, bir şeyleri ima eden yüz ifadesi konuşuyor.

ChatGPT ne diyor?

“1920’lerin karikatürleri mesaj taşırdı, komiklikten çok öğreticilik amaçlardı. Bu görseldeki figür bir birey değil, toplumsal geçişin beden bulmuş hâli.”

Zihin ardı:

“Karagöz” ve “Akbaba”i devrin mizah yayınlarında kullanılan abartılı yüz çizgileri, kalın çizgiler ve alaycı ifade biçimleri, fon kullanılmayan sadesembolik çizgiler, karakterin yalnızca yüzünü değil ideolojik mesajını da taşımakta.

1930’lar – Mizah, yeni cumhuriyetin hizmetinde

Ne görüyoruz?

Yüz mimikleri biraz daha yumuşak,fakat hâlâ abartıdan uzak. Çizgiler net, sade. Giyside Batılılaşma var: ceket düzgün, yüz çağdaş. Arka plandaki tabiat sembolik olmaktan öteye geçmiyor.

ChatGPT ne diyor?

“1930’lar mizahı halkı eğitmek için kullanıldı. Karikatürler bireyden çok ‘örnek vatandaş’ yaratma amaçladığı güdüyordu. Bu yüzden karakterim ciddifakat meraklı.”

Zihin gerisi:

Bu devirde ChatGPT, Ali Ulvi Ersoy ve Sedat Simavi isimlerin ideolojik tutumla sadeleşmiş karikatür çizgisinden ilham aldı. Görsel iletinin önüne geçmeyen çizim lisanı, o periyodun temel koduydu.

1940’lar – Karikatür, savaş gölgesinde ironiyle konuşuyor

Ne görüyoruz?

Gravüri taramalı çizgiler, ağır gölgeleme. Karakter yorgungözleri açık. Mizahın kendisi göz kırpmıyorfakat içerdiği ironi göz kırpıyor.

ChatGPT ne diyor?

“Bu periyodun karikatürleri net çizgiyle değil, sezdirmeyle konuşur. Mizahçılar risk almaz ama zeka parlatırdı. Yüz sözündeki yorgunluk, periyodun ruhu.”

Zihin gerisi:

Aziz Nesin’in yazılı mizahıyla birleşen Turhan Selçuk’un daha sonra şekillenecek “ifade ile sembol anlatımı” bu periyotta filizlenmişti. ChatGPT, bu hissi yakalamak için “çizgisel değil, mana odaklı” üretim yaptı.

1950’ler – Mizah, bürokratlaşmış vatandaşı gösteriyor

Ne görüyoruz?

Daha simetrik bir yüz, sade fon. Giyside bir devlet ciddiyeti var. Figür hem sıradan hem de titiz. Güya “resmî mizah” yapılmış benzeri.

ChatGPT ne diyor?

“1950’ler karikatürlerinde birey, sistemin içindedir. Mizah, devleti değil vatandaşın ‘yanlışlarını’ düzeltmek ister. Bu yüzden karakterim biraz titiz, biraz utangaç.”

Zihin ardı:

Bu periyodun en sembol figürü tekrar Ramiz Gökçe olurken, mizah daha çok halkı eğitme ve yönlendirme misyonunu üstlenmişti. ChatGPT’nin karakterindeki yüz çizgileri bu ideolojik kontrollülüğe işaret ediyor. vakitte Akbaba mecmualardaki “tipik yurttaş” çizgisi de tesirli olmuş.

1960’lar – Sessiz mizahın gücü: Tarama ucuyla direniş

Ne görüyoruz?

Simsiyah konturlar, sade figürler, konuşma balonundan çok bakışlarla anlatım. Giyside mütevazıfakat “şehirli” bir hava var. Karakter düşüncelifakat karikatürün mizahı gözlerinde.

ChatGPT ne diyor?

“1960’ların karikatüristleri çok şey söylemek istiyordukısıtlı teknikle ve sansürle. Bu yüzden karakter sadebakışları güçlü. Mizah ses değil, çizgiyle geliyor.”

Zihin gerisi:

ChatGPT burada bilhassa Turhan Selçuk’un “Abdülcanbaz” çizgisine, sadeliğin içinde derin mana katabilen çizim gücüne yaslandı. Bu periyotta söylenemeyenler, çizimin içine gizleniyordu. Göz teması, bu yılların “karikatür edebi” anlatısını sırtladı.

1970’ler – Gırgır’ın gövde gösterisi: Halkın sesi, tiplemenin gücü

Ne görüyoruz?

Karakter artık karikatürün içinde bir figür değil, neredeyse bir protesto afişinin yüzü. Giysi şekli sadeanlamlı. Arka plan artık yalnızca tabiat değil, bir durumun göstergesi.

ChatGPT ne diyor?

“Gırgır mizahı halkın kendini görmesiydi. Karakterimi memurlaştırdım, gözlerini kaygılı tuttum. 70’ler karikatüründe kimse kahkaha atmaz,herkes bir şey anlatır.”

Zihin gerisi:

ChatGPT bu periyotta Oğuz Aral’ın öncülüğünde doğan Gırgır ekolünden beslendi. Latif Demirci, Mustafa (Mim) Uykusuz, Tan Oral gibi çizerlerin kamusal eleştiriyi tipleştirme marifeti, karakterin kostümünden mimiklerine kadar hal verdi. Gırgır’ın başarısı, mizahın “kendi halinde yurttaş”a dönüşmesiyle doğmuştu. GPT bunu doğru okudu.

1980’ler – Sıkıyönetimde karikatür: İroninin gölgesinde çizilen adam

Ne görüyoruz?

Daha karanlık tonlar, daha çizgi filmimsi ayrıntılar. Karakter susuyorfakat gözleri bir şey söylüyor. Giyside toplumsal sınıf sinyalleri net. Mizah, direkt değil dolaylı ve çok katmanlı.

ChatGPT ne diyor?

“1980’lerde karikatür sistemle çatışamazfakat sistemi resmederek eleştirir. Karakterim sessiz bir çığlık gibi. Çizgiler net, ama his bastırılmış.”

Zihin gerisi:

Darbenin yarattığı otosansür ikliminde çizilen karikatürler, bilhassa Engin Ergönültaş ve Behiç Pek gibi çizerlerin yapıtlarında “gülümseyen çaresizlik”le yankı buldu. ChatGPT, karakteri “bağırmayansustuğu şey belli” şekilde konumlandırdı. İfade edilmemiş hissin ifadesi, bu periyodun karikatür koduydu.

1990’lar – Asi mizahın doğuşu: L-Manyak’ta Punk ruhu

Ne görüyoruz?

Saçlar dağınık, sakal sık taralı, kalın göz kapakları görev başında. Çizgi bozukbilinçli. Kompozisyon daha dağınıkfakat karakterin mizahı çok daha net: “Dünya saçmaben de az değilim!”

ChatGPT ne diyor?

“Bu devirde karikatür serserileşti. Mizahçı artık protest değil, anarşist. Karakteri salaşlaştırdım, boş boş baktırdımfakat içinde bir dünya laf var.”

Zihin gerisi:

Bahadır Baruter, Bülent Üstün, Memo Tembelçizer, Galip Tekin isimlerin “serseri evreni” ChatGPT için bu devrin referans atlasıydı. Mizah artık sistemle değil, kendi başıyla didişiyordu. ChatGPT, karakteri çizer benzeri değil, karakterin iç sesi gibi kurdu.

2000’ler – Penguen çağı: Kaybeden kahramanlar devri

Ne görüyoruz?

Karakter artık serseri değil daha sempatik. Arka plan çok daha sade. Karikatür artık karakterin zihnine dönüşüyor, bir nevi “susayım da gözlerim konuşsun” durumu. Bakış adeta patlamak üzere olan bir bomba hissiyatı veriyor.

ChatGPT ne diyor?

“2000’ler karikatürü, mizahı dış dünyadan iç dünyaya taşıdı. Artık latife sistemle değil, ‘kendimizle’. Karakterim bir loser ama cool. Tebessüm ediyorneden tebessüm ettiğini bilmiyor.”

Zihin ardı:

Selçuk Erdem, Erdil Yaşaroğlu, Yiğit Özgür isimlerin karakter temelli, yalnızfakat farkında bireyleri, bu periyodun çizgisel mirasını oluşturdu. ChatGPT’nin ifadesi sade ama gayesi büyük: Melankoliyi komediye, dağınıklığı estetiğe çeviren bir görsel üretmek. Karakter artık sistem eleştirmez, yalnızca kendini tiye alır.

2010’lar – Uykusuz son dönem estetiği: Sessiz mizah, görsel kaos ve varoluşsal gülümsemeler

Ne görüyoruz?

Yüzde hafif bir tebessüm varbu tebessüm mutluluğun değil, “olan bitenin farkındayım ama yapacak bir şey yok” hissinin izdüşümü. Arka plan sıradan bir mahalle gibifakat ayrıntılara bakınca sıradanlık bozuluyor: Görselde “ilk bakışta” anlaşılmayanfakat keşfedildikçe zihin açan ayrıntılar var. Her şey bir düzen içinde ama hiçbir şey yerli yerinde değil.

ChatGPT ne diyor?

“2010’larda mizah daha kişisel, daha depresif. Karakterim konuşmuyor ama ‘bir şeyler yolunda değil’ diyor. Mizah yalnızca balonda değil, kağıdın her yerinde gizli.”

Zihin ardı:

Bu kare adeta 2010’lar Türkiye’sinde şekillenmiş karikatür dünyasının bir mikrokozmosu. Uykusuz kuşağı, mizahı artık yalnızca espriyle değil, atmosferle de kuruyordu. Cem Dinlenmiş’in ayrıntıcı, gözlemci ve ince ince işlenmiş kainatları ile Ersin Karabulut’un içe dönük, kırılgan ve ironik karakter kozmosu birleşerek bir cins “sessiz çığlık” üretti.

2020’ler – Dijital mizah, analog his: Instagram estetiğiyle karikatür

Ne görüyoruz?

Artık her şey pürüzsüz: Konturlar temiz, renkler pastel, poz selfie. ama tekrar de gözlerde bir “boşluk”. Mizah yalnızca ironi değil, estetik bir ruh hâli.

ChatGPT ne diyor?

“2020’ler karikatüründe birey kendini hem ciddiye alıyor hem de kendine gülüyor. Karakteri sosyal medya başında tuttum. Her şey güzeliçi boş.”

Zihin gerisi:

Karakter artık bir mecmua figürü değil, Instagram carousel’inde gezinirken göreceğiniz bir “melankolik karikatür influencer”. Yapay zeka bu dönemi 90’ların ya da 2000’lerin mirasını taşıyan estetik ögelerle sentezliyor. Özgün fotoğrafın bir selfie olduğunu da unutmuyor. Minimalist çizgiler, pastel arka planlar ve gülümseyen depresyon bu estetiğin anahtarları. Burada çizgisel gelenek değil, dijital duygusallık konuşuyor.

Son söz: Gırgır’ı ve Penguen’i anlayan yapay zeka, geleceği de anlar mı?

Bu çalışma hem dijital bir sanat deneyi hem de kültürel bir turnusol kâğıdıydı. ChatGPT, Türk mizah tarihinin ruhunu tam olarak yakalayabildi mi? Yoksa hâlâ bir şeyler eksik mi? Karar sizin. ama bir şey kesin: Bu projeyle yapay zekaya yalnızca bir yüz çizdirmedik, 100 yıllık bir kültürü anlattırdık.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.