Tarih boyunca hakim olduğumuz, olmadığımız birçok pandemi yaşandı. Kimileri ise dünya tarihine damga vurdu ve milyonlarca kişi öldü. Dünyayı derinden sarsanları sizler için listeledik.
Pandemilerde milyonlarca insan ölmekle kalmadızamanda toplumların ekonomik, sosyal ve politik yapısı da derinden etkilendi.
Peki, pandemiler tarih boyunca kaç kişinin hayatına mal oldu? Hangi salgınlar insanlık tarihine kara bir leke olarak kazındı? İşte tarihin en ölümcül pandemileri ve tesirleri.
Antoninus vebası (165-180)
Roma İmparatorluğu döneminde ortaya çıkan Antoninus vebası, tahminlere göre çiçek hastalığı ya da kızamık kaynaklı bir salgındı. Tarihçilere göre de bu pandemi, 5 milyon insanın vefatına yol açtı.
Veba yüzünden Roma İmparatorluğu’nun askerî ve ekonomik gücü zayıflarken salgının Tanrı’nın kızmasından kaynaklı ortaya çıktığı düşünüldüğünden bu salgın ile Hristiyanlık daha da yayıldı.
Kara vefat (1346-1353)
Kara veba yahut kara ölüm olarak bilinen salgının ismini duymayan yoktur. Avrupa tarihinin en ölümcül salgını kara mevte, Yersinia pestis isimli bir bakteri sebep olmuştu ve Orta Çağ Avrupası nüfusunun yaklaşık yüzde 60’ı bu hastalık yüzünden öldü. Bu da yaklaşık olarak 75 ila 200 milyon arasında kişinin ölümü demek.
Salgın, Avrupa’nın sosyal yapısını ve tarım iktisadını önemli ölçüde değiştirdi. Çok Önemli derecedeki nüfus kaybızamanda emekçi kahrı yaratırken ve feodal sistemin çöküşüne de yer hazırladı.
Kolera salgınları (1817-1975)
Kolera, 19. yüzyıldan itibaren dünyayı yedi kez kasıp kavurdu. İlk salgın 1817’de Hindistan’da başladı ve Asya, Avrupa, Afrika ile Amerika’ya yayıldı. En ölümcül olan üçüncü salgın, 1852-1860 yılları arasında gerçekleşti ve sadece Rusya’da 1 milyon insanın vefatına neden oldu.
7. kolera salgını ise her yıl dünyada yaklaşık 2,86 milyon kolera olayına neden oluyor ve bunlardan yaklaşık 95 bini de her yıl ölüyor.
Toplamda milyonlar hayatını kaybederken kolera pandemileri ile bir yandan da hijyen ve sanitasyon tedbirlerinin değeri ortaya çıktı.
İspanyol gribi (1918-1919)
İspanyol gribi ise 20. yüzyılın en ölümcül pandemisiydi. H1N1 virüsünün bir alt çeşidi olan salgın, I. Dünya Savaşı’nın son döneminde ortaya çıktı.
Dünya genelinde 500 milyon kişi enfekte eden İspanyol gribi yüzünden 50 milyon kadar insan öldü. Salgın bilhassa genç ve sağlıklı bireyleri etkilerken savaş sonrası esasen zayıf olan sağlık sistemleri de çöktü.
Asya gribi (1957-1958)
H2N2 isimli bir virüsün neden olduğu Asya gribi de Çin’de ortaya çıkarak ABD, İngiltere ve İskoçya’ya yayıldı. Asya gribi yaklaşık 1 milyon kişinin vefatına neden oldu. Bu pandemide uygulanan aşılama programları ise çağdaş tıbbın salgınlarla çabadaki aktifliğini gösteren ilk örneklerden biriydi.
Hong Kong gribi (1968-1969)
Hong Kong gribine neden olan virüs ise H3N2 idi. İsminden de anlaşılacağı gibi ilk defa Hong Kong’da tespit edildi. Asya’dan Amerika’ya kadar geniş bir coğrafyada tesirli olan salgından yaklaşık 1 ila 4 milyon arasında insan öldü. Mevt oranının çoğunluğunu ise genç nüfus oluşturuyordu.
HIV/AIDS pandemisi (1981-günümüz)
İlk olarak 1981’de tanımlanan HIV/AIDS, o zaman beri 40 milyondan fazla insanın vefatına neden oldu. Virüsün yayılması bilhassa ilk yıllarda büyük bir damgalama ve bilgi eksikliğiyle karşılansa da tıbbi ilerlemeler sayesinde HIV ile yaşayan birçok kişi antiretroviral tedaviler sayesinde ömürlerini sürdürebiliyor.
Yine de HIV/AIDS pandemisi hâlâ devam ediyor ve her yıl yaklaşık 2,5 milyon yeni vaka görülürken 1 milyon kişi hayatını kaybediyor.
SARS (2002-2003)
Listemizin 8. sırasında ise Şiddetli Akut Teneffüs Sendromu (SARS) var. 2002’de Çin’in Guangdong bölgesinde ortaya çıktı ve Kuzey Amerika, Güney Amerika başta olmak üzere Avrupa ve Asya’daki 29 ülkeye yayıldı.
SARS’ın neden olduğu vefatlar aslında başkalarına göre epey az, sadece 774 kişi hayatını yetirdi fakat bu salgının listeye girmesinin çok önemli nedenleri var.
Öncelikle teneffüs semptomlarının şiddeti ve yaklaşık yüzde 10’lık mevt oranı yüzünden global bir halk sağlığı endişesi ortaya çıktı. Bunun yanı sıra dünyanın farklı yerlerindeki insanlar üzerine salgının ruh sağlığı istikametlerinin incelendiği ilk akut salgın.
Vakaların izolasyonu ve temas takibinde yapılan önemli çalışmalar sonucunda de 1 senede SARS salgını ortadan kalktı.
Domuz gribi (2009-2010)
Domuz gribi, H1N1 virüsünün bir diğer varyantı olarak 2009’da Meksika’da ortaya çıktı. Dünya genelinde 150 bin ila 25 bin civarında insan domuz gribi yüzünden hayatını kaybetti. İspanyol gribiyle benzeyenözelliklere sahipti ve güçlü tepkisi nedeniyle genç nüfusun mevt oranı daha fazlaydı.
Domuz gribi bir yandan “panik salgını” olarak da isimlendirildi zira uluslararası sağlık kuruluşları orantısız bir alarm yaratmıştı. Süratli aşı geliştirme ve dağıtım süreciyle tesirleri 1 sene içinde sonlandırıldı.
COVID-19 (2019-günümüz)
2019’un sonlarında hayatımızda şok tesiri yaratan bir diğer pandemi de tabii ki COVID-19. Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkıp çok kısa sürede global bir pandemi hâline geldi.
2024 itibarıyla dünya genelinde 27 milyondan fazla insan COVID-19 sebebiyle öldü. Pandemi vakitte çağdaş tarihin en büyük karantinası oldu ve ekonomiyi de önemli manada etkiledi.
Aşıların hâlâ tartışma konusu olması bir yanafakat aşı geliştirme sürecinde ihtilal niteliğinde sayılacak ilerlemeler de kaydedildi.
Peki pandemilerden hangi dersleri aldık?
Tarih boyunca yaşanan tüm bu pandemiler, sağlık sistemlerinin dayanıklılığını sert şekilde test etmiş oldu. Toplumların buna aynı krizlere nasıl tepki verdiğini de gözler önüne serildi.
Bunun yanı sıra hijyen, aşı geliştirme ve küresel iş birliği konusunda da çok önemli dersler alındı. Umarız ki dersimizi iyi almışızdır ve gelecekte aynı tehditler ile karşılaşmayız.
Bunları da inceleyebilirsiniz: