Yanan bir mum filiti turuncu ve sarı arası bir alev verirken bir gaz sobasında ekseriyetle mavi alevler görülür. Tekrar bir kesim magnezyumun yakılması parlak beyaz bir alev verirken potasyum yandığında mor bir alev ortaya çıkar.
Yangınlar ve alevler, yanmanın çıplak gözle görülebilen fizikî etkileridir. Ayrıyeten her bir unsurda farklı renkler açığa çıkarırlar.
Peki bu farklılığın nedeni nedir?
Farklı alev renkleri, yakılan gerecin kimyasal bileşimi ve kimyasal tepkiler sonucu yayılan ışığın belli dalga uzunluklarıyla bağlantılıdır.
Mesela çeşitli elementler ateşte ısıtıldığında, bu elementlerin elektronları enerji emer ve daha yüksek enerji düzeylerine atlar. Bu uyarılmış elektronlar, daha düşük enerji durumlarına geri döndüklerinde, gözlerimizin gördüğü farklı renklere karşılık gelen belli dalga uzunluklarında ışıklar yayarlar.
Alevin rengi ve yoğunluğu, bir elementten başkasına değişen elektronların uyarılmış ve temel durumları arasındaki enerji farkları tarafından belirlenir. Örneğin yanan sodyum parlak sarı bir renk yayarken bakır, yeşil bir alev üretilir. Potasyum ise mor bir renk tonu yayar.
Aslında alevler, bu durumda doğal bir spektroskop (tayfölçer) görevi görür.
Bu şekilde yakılan materyalin element bileşimi hakkında birtakım ipuçlarına ulaşmak mümkün olur. Bunun yanında kimyasal bileşim ile muhakkak dalga boylarındaki ışık emisyonu arasındaki alaka de anlaşılabilir hâle gelir.
Ayrıca farklı renkteki alevler, farklı özelliklere sahiptir. Mavi alev, gaz karışımının en elverişli olduğu yerlerde daha sıcak ve oksijen açısından daha varlıklı bir yanmayı gösterir. Turuncu ve sarı alev, orta dereceli sıcaklıkları ifade eder.
Kırmızı alevler ise ekseriyetle daha soğuk bir sıcaklığın işaretidir ve oksijenin sınırlı olduğu durumlarda ya da daha verimli bir yanmaya izin vermeyen makul hususların yakılması sonucu ortaya çıkar.
Yani alev renkleri, mevcut yakıt ve oksijene bağlı olarak yanmanın sıcaklığı ve verimliliği noktasında bizlere ipuçları verir.